Toz, pislik ve icinde inin, cinin top oynadigi Hurghadasokaklari…Sene 1993 ve subat ayinin 23’u. Yani ramazaninikinci veya birinci gunu.
Elimde kirik iki adet matafora ile liman denilen ucube yerinarka sokaklarinda dolasmaya ciktim. Toprak sokaklarda disikrom, ici ahsap mataforalarimizi tamir edecek dukkanvari biryer ariyorum. Omer basina gelecekleri tahmin ettiginden midirnedir ? Sen daha iyi yaparsin ara gaziyla isi bana kakaliyor !..
Iftardan sonra tek tuk acilan dukkanlar arasinda tornaci, tesviyeci veya benzeri bir yer ariyorum. Derken bir tanedukkan tavsiye ediyorlar ama bu arada her kime elimdekilerigosterip, tamirci nerede var demeden once her kapiyi acacaksihirli kelime “Esselamunaleykum” ile lafa girmeyi hic unutmuyorum. Dedigimde de hemen buyur ediyorlar ve hosgeldin kabilinden onume tarifi imkansiz temiz bir kallavisu bardaginda cayimsi bir sivi koyuyorlar .
Hikayemi anlatmaya basliyorum. Bu arada 2 tane mataforaelden ele geciyor ve ben aramaya gerek bile kalmadandogruca gidiveriyor tamirci dukkanina . Hadi arkasindanyallah. Bana dillerinin dondugunce tamiri yapacaklarini tarifediyorlar ve bes parmak gosteriyorlar yani 500 dolar…Kacgun diye soruyorum ? Bu sefer de iki ellerini yanyana duaedecek sekilde acarak yanitliyorlar ; BUKRA INSALLAH…Eminim bu iki kelimeyi hepimiz gayet iyi biliriz.
1992 senesinde, Marmaris’de argon kaynagi yapacak tornacibulamadigimiz gunlerde gemilerde fitterlik yapan RizeliRecep ustayi argon kaynagi kursuna gondermis ve teknenindonanimini yapabilsin diye onune tum paslanmaz celiktenyapilacak fittinglerin 1e1 maketini koymustuk. Aklima ancako sekilde krom islerini tamamladigimiz gelince, yamulan krommataforayi nasil tamir edebileceklerini anlatmaya calisiyorumama pek bir faydasinin olamayacagini kavramam uzunsurmuyor. Anladigim tek sey ise ; Yeter ki bir sekilde halledelim ve buradan gidelim.
Yine ayni sokak aralarindan tozlari yuta yuta tekneyedonuyorum. Tekneyi Hurgada limaninda ancak zor belabalikci teknelerinin ustune baglayabildigimiz icin tekneden,tekneye ziplayarak balik aglari, samandiralar ve kokusmuskuru balik kokulari arasindan gecerek Rising Tide’ageliyorum. Hurgada’nin sokaklarinda yaptigim tozbanyosundan arinmak icin kendimi denize atiyorum.
Ikinci ve takip eden gunlerde tekne ile tamirci arasinda gidipgeliyoruz. Tamiri yapan ustalara herseyi tek tek gosteriyoruz .Ahsabi da balikci teknesi imalati yapan ufak dukkanlardantemin ediyoruz.Bize bumba imalatinda kullandiklari ahsabisatiyorlar..Okaliptus agacindan 2 adet mataforamiz oluyor…Ne zaman biter sorusuna aldigimiz yanit tek : Bukra Insallahhic degismiyor…Bukrayi bukra izliyor.
Buyuk lokma ye buyuk soz soyleme diyen atalarimizi dahasonraki yillarda saygi ve minnetle anacagim Hurgadasokaklarinda geziniyorum. Daha turizm yeni baslamis, restoran, otel falan hak getire. Ilerdeki yillarda on sene surekligelecegim ve hatta yasayacagim bu kasabada, bir de manavave kasaba gitme sansi bana verilince sokalarin bir parca dahamodern oldugu Pazar yerine geliyorum. Gittigim manavdanispeten taze sebze ve meyve bulabiliyorum. Gelgelelimkasaba gittigimde et yerine hic bir sey alamadan donuyorumRising Tide’a. Etler disarida asili ama renkleri artik iyice siyaholmus. Kasap elindeki caput parcasini soyle bir salliyor etinuzerine ve et aninda, et rengine donusuyor cunku caputun etecarpmasiyla etin uzerindeki siyah renkler ucup gidiyor…
Bu arada dumeni kacirip kazaya neden olan sevgili dostumuzfotografci elinde video kamera ile ayni sokaklarda hesaptabelgesel cekmeye calisiyor. Toz, pislik ve ramazanin kutsaldegerlerinin icice yasadigi Hurgada’yi cok ozleyecegimizibilerek aglamakli bir sekilde 9’cu gunumuzde halatlarimizimola ederek rotamizi Aden’e donduruyoruz. Grandi direginetirmanip gozculuk yaparak, mercan kayalarinin arasindan purdikkat gecip Kizildeniz’e yelken basiyoruz. Aksi halde tekneyiburada mercanlarin tepesinde birakmak cok kolay.
Hurghada’nin sokaklari..Bukra Insallah
Toz, pislik ve icinde inin, cinin top oynadigi Hurghadasokaklari…Sene 1993 ve subat ayinin 23’u. Yani ramazaninikinci veya birinci gunu.
Elimde kirik iki adet matafora ile liman denilen ucube yerinarka sokaklarinda dolasmaya ciktim. Toprak sokaklarda disikrom, ici ahsap mataforalarimizi tamir edecek dukkanvari biryer ariyorum. Omer basina gelecekleri tahmin ettiginden midirnedir ? Sen daha iyi yaparsin ara gaziyla isi bana kakaliyor !..
Iftardan sonra tek tuk acilan dukkanlar arasinda tornaci, tesviyeci veya benzeri bir yer ariyorum. Derken bir tanedukkan tavsiye ediyorlar ama bu arada her kime elimdekilerigosterip, tamirci nerede var demeden once her kapiyi acacaksihirli kelime “Esselamunaleykum” ile lafa girmeyi hic unutmuyorum. Dedigimde de hemen buyur ediyorlar ve hosgeldin kabilinden onume tarifi imkansiz temiz bir kallavisu bardaginda cayimsi bir sivi koyuyorlar .
Hikayemi anlatmaya basliyorum. Bu arada 2 tane mataforaelden ele geciyor ve ben aramaya gerek bile kalmadandogruca gidiveriyor tamirci dukkanina . Hadi arkasindanyallah. Bana dillerinin dondugunce tamiri yapacaklarini tarifediyorlar ve bes parmak gosteriyorlar yani 500 dolar…Kacgun diye soruyorum ? Bu sefer de iki ellerini yanyana duaedecek sekilde acarak yanitliyorlar ; BUKRA INSALLAH…Eminim bu iki kelimeyi hepimiz gayet iyi biliriz.
1992 senesinde, Marmaris’de argon kaynagi yapacak tornacibulamadigimiz gunlerde gemilerde fitterlik yapan RizeliRecep ustayi argon kaynagi kursuna gondermis ve teknenindonanimini yapabilsin diye onune tum paslanmaz celiktenyapilacak fittinglerin 1e1 maketini koymustuk. Aklima ancako sekilde krom islerini tamamladigimiz gelince, yamulan krommataforayi nasil tamir edebileceklerini anlatmaya calisiyorumama pek bir faydasinin olamayacagini kavramam uzunsurmuyor. Anladigim tek sey ise ; Yeter ki bir sekilde halledelim ve buradan gidelim.
Yine ayni sokak aralarindan tozlari yuta yuta tekneyedonuyorum. Tekneyi Hurgada limaninda ancak zor belabalikci teknelerinin ustune baglayabildigimiz icin tekneden,tekneye ziplayarak balik aglari, samandiralar ve kokusmuskuru balik kokulari arasindan gecerek Rising Tide’ageliyorum. Hurgada’nin sokaklarinda yaptigim tozbanyosundan arinmak icin kendimi denize atiyorum.
Ikinci ve takip eden gunlerde tekne ile tamirci arasinda gidipgeliyoruz. Tamiri yapan ustalara herseyi tek tek gosteriyoruz .Ahsabi da balikci teknesi imalati yapan ufak dukkanlardantemin ediyoruz.Bize bumba imalatinda kullandiklari ahsabisatiyorlar..Okaliptus agacindan 2 adet mataforamiz oluyor…Ne zaman biter sorusuna aldigimiz yanit tek : Bukra Insallahhic degismiyor…Bukrayi bukra izliyor.
Buyuk lokma ye buyuk soz soyleme diyen atalarimizi dahasonraki yillarda saygi ve minnetle anacagim Hurgadasokaklarinda geziniyorum. Daha turizm yeni baslamis, restoran, otel falan hak getire. Ilerdeki yillarda on sene surekligelecegim ve hatta yasayacagim bu kasabada, bir de manavave kasaba gitme sansi bana verilince sokalarin bir parca dahamodern oldugu Pazar yerine geliyorum. Gittigim manavdanispeten taze sebze ve meyve bulabiliyorum. Gelgelelimkasaba gittigimde et yerine hic bir sey alamadan donuyorumRising Tide’a. Etler disarida asili ama renkleri artik iyice siyaholmus. Kasap elindeki caput parcasini soyle bir salliyor etinuzerine ve et aninda, et rengine donusuyor cunku caputun etecarpmasiyla etin uzerindeki siyah renkler ucup gidiyor…
Bu arada dumeni kacirip kazaya neden olan sevgili dostumuzfotografci elinde video kamera ile ayni sokaklarda hesaptabelgesel cekmeye calisiyor. Toz, pislik ve ramazanin kutsaldegerlerinin icice yasadigi Hurgada’yi cok ozleyecegimizibilerek aglamakli bir sekilde 9’cu gunumuzde halatlarimizimola ederek rotamizi Aden’e donduruyoruz. Grandi direginetirmanip gozculuk yaparak, mercan kayalarinin arasindan purdikkat gecip Kizildeniz’e yelken basiyoruz. Aksi halde tekneyiburada mercanlarin tepesinde birakmak cok kolay.
Devami Haftaya….Kizildeniz ve Burcak partisi