100 GÜNDE YELKENLİ İLE SİNGAPUR'A - BÖLÜM 9 - SON
- Alper Akpeçe
- 14 Tem 2024
- 4 dakikada okunur
Singapura Aslanlar Şehrine Varış
Port Kelang’dan çıkmadan önce Singapur ile telefonlaştık ve Singapur’un en büyük marinası olan, adanın en batısındaki Raffles Marina'ya 18 Mayıs günü saat 15:00'te girecek şekilde hız ayarlaması yaptık. Çünkü bu saatte Singapur Devlet Televizyon kanalı olan Channel 5 orada olacak ve Singapur’a gelişimizi haber yapacaktı. Tesadüf bu ya, 18 Mayıs, tam tamına 100. günümüze denk geliyordu.
İşte bu nedenle Port Kelang ile Singapur arasında durmamız gerekiyordu. Haritamızı iyice taradıktan sonra Singapur’a çok yakın Pulau Pisang adacığında durmaya karar verdik. Pisang Adası'ndan Singapur'a yakın olduğumuz için tam istenilen saatte orada olabilecektik.
Pisang Adası, Malezya ile Singapur arasındaki enteresan paylaşımlardan bir tanesine örnek oluşturuyor. Şöyle ki; adanın üzerindeki fener İngilizler tarafından inşa ediliyor ve Singapur Malezya’dan ayrılınca ada Malezya’da kalıyor fakat fenerin bakımı, tutumu ve yönetimi Singapur’a veriliyor.
Singapurluların bir kısmının hala bilmediği buradaki idari uygulamaya benzeyen çok yer var. Bu ada Malezya’ya ait, daha doğru bir deyişle tapusu Johor Eyaletine ait. Çok değil, daha 12 sene öncesine kadar Singapur’dan Malezya’ya giden trenler, Singapur adasının en güneyinde liman girişinde bulunan ve adı ada ile aynı olan Tanjong Pagar istasyonundan hareket ediyordu. Bunda ne var diyeceksiniz; evet doğru, Malezya treni buradan hareket ediyordu ama hem Singapur Pasaport Polisi hem de Malezya Pasaport Polisi kontrolü burada yapılıyordu. 2011'de istasyon kapatıldı ve bu istasyondaki check point Singapur adasının kuzey çıkış noktası olan Woodland’e kaydırıldı fakat bu istasyon ve üzerinde bulunduğu arazi, tren yolunun tamamı ve bu hat üzerindeki istasyonların tapusu Malezya’ya ait. Meşhur Orchid Road üzerindeki ve çevresindeki birçok bina, hatta bir tanesi 5 yıldızlı çok meşhur bir otel ve bir cadde bile hala Johor Sultanı'nın malı. İşte daha nicesini sayabileceğim iç içe geçmiş toprak meseleleri gibi Pisang Adası da Malezya ile Singapur arasındaki enteresan örneklerden sadece biri olmaya devam ediyor. Tabii bu gerçeklerin dışında Singapur hala Malay Yarımadası'nın coğrafi uzantısı ve öyle de olmaya devam edecek. Her ne kadar Singapur ile Malezya iki ülke olup yollarını ayırsalar da Singapur, göbekten Malezya’ya bağlı.
Pisang Adası örneğindeki gibi birçok konu devam ediyor ve hep devam edecek. Ülkenin mottosu ve milli marşı “Majula Singapura”, ülkenin resmi adı Singapura, yani Malayca. Resmi lisani hala Malayca ama nüfus çoğunluğu görece olarak Çinlileştirildiği için artık günlük hayatta Çince, Malayca ve doğal olarak İngilizce kol kola. Zaten 1826’da Johor Sultanı Singapur adasını Sir Raffles’a sattıktan sonra İngilizler adayı “Free Custom Zone” ilan etmişler. İşte bu da adanın bugün zengin olmasının ana nedeni. Singapur’u meydana getiren etnik gruplar ahenk içinde yaşıyor olmasıdır. Kimse kimsenin yemeğine, kıyafetine, diline, dinine ve siyasi görüşüne karışmıyor. Herkes Singapur bayrağı altında birleşmiş. Aynı şekilde Malezya’da da bu konular hiç gündeme gelmiyor. Hatta “Ne Mutlu Türk’üm” deyişimize benzer “Proud to be Malaysian” diyorlar ve kimse bunu yadırgamıyor ve hiçbir kafadan “Ne kadar abes” gibi itirazlar yükselmiyor.
İşte böyle, bizleri de yakından ilgilendirebilecek bazı bilgileri verdikten sonra ben yine demirlemek için yaklaştığım Pisang (Muz) Adası'na geri döneyim.
Çok dikkatli bir şekilde adaya yaklaşıyoruz ve uygun derinliğe gelince de demirliyoruz. Hatta bu demir atma sırasında Ömer’le tatlı bir şekilde takıştığımızı hatırlıyorum. Herhalde yolculuğumuz çok uzamış olmasından olsa gerek, herkes hafiften gergin ve artık “Bitse de eve gitsek” moduna girmiş durumda.
Ertesi gün, 18 Mayıs 1993 günü yani 100. günümüzün sabahında demiri vira edip Raffles Marina’ya, yani yeni evimize doğru yelkenlerimizi açıyoruz.
Raffles Marina’ya yelkenlerimiz açık bir şekilde yaklaşıyoruz, televizyonculara iyi poz vermek için güzel bir açıda yelkenlerimizi rıhtım önüne gelinceye dek rüzgarla dolu tutuyoruz ve tam rıhtım önüne geldiğimizde dümen alabanda da şık bir orasa tramola dönüşü ile yelkenleri mayna ederek hiç makine kullanmadan sancaktan yanaşıyoruz.
Singapur televizyonuna verdiğimiz demeçler ertesi gün televizyonda boy gösteriyor. Bizim şipşakçı Alman ortağın yardımıyla yol boyunca çektiği videolardan yapacağı kısa yolculuk filmini Singapur televizyonuna satmayı planlıyor ama öylesine yüksek bir bedel istiyor ki ne yazık ki tüm o videolar elinde kalıyor. Daha sonra kısa bir tanıtım filmi hazırlayıp bunu da pazarlamak istiyor ama nafile. Böylece tüm yolculuğumuzu belgeleyen fotoğraflar ve videolar onda kalıyor. Bugün bizim elimizde sadece bölük pörçük birkaç video ile birkaç tane fotoğraf kaldı, o kadar.
18 Mayıs 1993 tarihinde yanaştığımız Singapur Raffles Marina, benim, Ömer’in ve Veli’nin yaşamını kökten değiştirdi. Yaşantımız yepyeni ülkelerde, kültürlerde ve yeni insanlar arasında hiç tahmin edemeyeceğimiz olaylar ile gelişti. Aradan geçen 31 sene sonunda kendimize “Tekrar yapar mıyız?” diye sorduğumuzda; yanıtımız şimdiden hazır: Evet, tekrar yapardık, sadece yaptığımız hataları tekrarlamadan. Aslında bizi biz yapanda o hatalarımızdı.
Bu tarihten sonraki senelerde denizden Rising Tide ile bazen de uçak, feribot, tren, fayton, tuk-tuk ve her türlü ulaşım aracı ile zaman zaman Ömer’le veya Veli ile beraber Malezya’nın hem batı hem doğusu, Tayland’ın tüm batı sahilini ve hinterlandını, Myanmar’ın, Endonezya’nın akla bile gelmeyecek en enteresan yerlerini gezecektik. Nepal’de Himalayalar’daki Phulbari köyünde enteresan projelerde proje sorumlusu olarak yer aldığımız bile olacaktı. Birçok seyahat kitabının yazılması için araştırma turu da yapacak, düzenlenen turlara da katılacaktık.
O yıllarda yazılan, basılan ve tüm dünyada satılan Apa Insight Guide kitaplarının Phuket Pocket Guide, Nusa Tenggara and Beyond, Singapore and Adjacent Islands, Nepal gibi birçok kitaba katkımız oldu. Bu taraflarda yapılan öyle çok Boat Show’lara katıldık ki,
Umarım daha birçok YDO’lu bu yaptıklarımızı yapabilir. Yelkenlerini Güneydoğu Asya'nın rüzgarıyla doldurma fırsatı yakalayabilir. Dünyanın bu farklı köşesinde bizim 31 sene önce yaptıklarımız gelecek nesillere bir yol olur.
Selametle…
Akay Viran YDO Gv. 81
Pek Yakında Gelecek Yazı Dizisi:
Güneydoğu Asya Maceraları
Bölüm 1: Riau Archipelago
Comments