“1930 İzmir doğumlu, ilköğrenimini 1942 yılında Aydın’da tamamladı. Orta ve Lise tahsilini Bursa Erkek Lisesi ve İzmir İnönü Lisesi’nde (şimdiki Namık Kemal Lisesi) bitirdi. 1950-1951 yıllarında bir sene Aydın’ın bir dağ köyünde öğretmenlik yaptı. 1951’de girdiği Yüksek Denizcilik Okulu’ndan 1956 yılında Gemi makineleri işletme mühendisi olarak mezun oldu. 1956 sonuna kadar Denizyolları İşletmesinin yolcu vapurlarında, 1956-1959 yılları arasında armatör gemilerinde çalıştı. Yedek subaylığını Erdek araba gemisinde çarkçıbaşı olarak tamamladıktan sonra, 1964 yılına kadar Denizyolları İşletmesi ve Koçtuğ’un çeşitli gemilerinde çalıştı. 1964-1971 yılları arasında Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Sanayi Müessesesi’nde makine bakım şefi olarak çalışma hayatını sürdürdü. 1971 yılında tekrar denize döndü ve bu tarihten itibaren, emekli olduğu 1980 yılına kadar Marmara Transport’un Mersin tankerinde başmühendis olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra, hiç ara vermeden, sırasıyla Ocean Lady, Anadolu, Asya I, Kemal II, Norsun ve Toros Alize gemilerinde çalıştı. 1985 yılından 1987 yılı başına kadar, Dünya Denizcilik’in tüm gemilerinde enspektör ve değiştirmeci başmühendis olarak çalıştı. Bu tarihten sonra aktif çalışma hayatına son verdiği 1999 başına kadar aynı firmanın Teknik Müdürlüğü’nü yaptı.
"Kendimize, nedense, hep dışarıdan bakar olduk. Birileri, bu toplumun kendine yabancılaşması için çabalayıp duruyor. Bazılarının gözleri boyanmış, bilinçleriyse yetersiz; özentilerinin sonucunda gelen bir 'gaflet' karanlığının içindeler. Ya ötekiler? Gafleti çoktan arkalarında bırakmıştır bu sınıfa girenler. Atatürk'ün dediği gibi; '..ve dalalet ve hatta hıyanet...' içinde iyiden iyiye bir yol tutturmuşlardır kendilerine göre. 'Mandacı' sözünü yakışıksız bulurlar da, rahatlamayı, o şatafatlı 'Küreselcilik' söylemine sığınmakta ararlar. Bir türlü başaramazlar şu Cumhuriyetle; içlerine sindiremezler. Dünyanın egemenleri, yeryüzündeki yaşamın değerlerine, her geçen gün biraz daha fazla yüklenirlerken, sürekli keskinleşen farkların arasındaki uçurumlar daha da derinleşerek, karanlıklara karışıyor. Çatışmalar, savaşlar, kan, gözyaşı ve nefret... Kendini yok etmeye çalışan dünyaya, Mustafa Kemal, neredeyse bir yüzyıl öncesinden yaktığı meşaleden yayılan fikirleriyle, 'Yurtta barış dünyada barış' diye, insanlığı, sevgiye, uygarlığa ve barışa çağırıyor... Prof. Dr. İsmail Reşat Özkan "Tükenmişliğin Doruğu YENİ MANDACILIK"
Türkiye'nin Deniz ve Denizcilik Sorunları Prof. İsmail Reşat Özkan tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 1998 yılında Deniz Ticaret Odası tarafından yayınlanmıştır. 176 sayfadır.
Bu insanlar için, nasıl ve ne zaman biteceği bilinmez, umarsız bir kavga hiç durmamacasına sürüyor, sürüyordu. Arada pes eden ekiplerden vardiya alıp, direnmeye çalışanlar çıksa da, bir vardiyayı çıkaramadan, yıkılıyorlardı. Onca insandan arta kalan sayılı denizci yürütüyordu gemiyi. Tükenmeye karşı çıkan o bedenlerde, o beyinlerde direnmek ve savaşmaktan başkaca hiçbir düşünce, kaygı yoktu. Ömer Koray 81 gv.
“Denizin kokusunu, rengini, gerçeğini duygulu/duyarlı bir bakışla yansıtan Ömer Koray; ‘Tuz Kokulu Öyküler’de, okuru insana, insanın denizle öyküsüne doğru yolculuklara çıkarıyor. Deniz, o insanların hayatının nefesi, yaşama sebebidir. Yaşanan, uğraş edinilen denizin doğası görkemli bir anlatımla karşımıza çıkıyor Koray’ın öykülerinde. Yazılmış en güzel bu deniz öykülerini, usta yazarımız Yaman Koray’ın anlatılarıyla yan yana görmek ise edebiyatımız için yepyeni bir zenginlik. Ömer Koray, gelecekte iz bırakan bir anlatıcı olarak bildiği/tanıklık ettiği bir coğrafyayı anlatacağını bu öyküleriyle bize muştuluyor. Denize, deniz insanlarına, yaşamlarını bu uğraşa adamışlara adanış öyküleri de diyebiliriz ‘Tuz Kokulu Öyküler’e. Uzunca süre belleklerinizde iz bırakacak öyküler bir dil şenliğiyle karşılıyor okurunu.” Feridun Andaç
Ömer Koray, “Tuz Kokulu Öyküler”de, denizi yaşamdan ayrı düşünemeyenlere gerçekle temas halinde öyküler sunuyor. Bir nevi “deniz edebiyatı” olarak adlandırabileceğimiz kitap, denizin, deniz insanlarının, ömrünü bu uçsuz bucaksız maviliğe adamış hayatlardan kimi zaman kederli ve hüzünlü, kimi zaman da umut dolu öyküleri önümüze koyarak bizi denizin büyüsüyle baş başa bırakıyor. Gerisi zaten hep mis gibi “tuz kokuyor”…
En hırt familyasından bir dövüş horozu mübarek. Ben de fena değilimdir, dur şunun ağzının payını vereyim derken bir dikkat ettim adrese, yahu bu bizim Kaptan’ınkine benziyor!
Tahmin edersiniz; muhabbetimiz kavileşti. Bu arada Hazret “insana alıştı”, uzun yol maceralarını ufaktan anlatmaya başladı. Yahu, baktım; az görülür bir üslupla çok egzotik olaylar. Mesela, Malezya’da bir şoför haşat etme meselesi var, ancak horoz yapar horoz yazar. Bunlar yayınlansa, insanlar yutar gibi okur. Razı ettim, elinizdedir. Bu kıyağımı da unutmayın.Baskın Oran
https://www.simurgkitabevi.com/i-resat-ozkan İ.REŞAT ÖZKAN 69 mk. Üniversitede okutulan teorik kitaplarıyla tanınan Prof. Dr. Reşat Özkan, 1996-1998 arasında Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı'yken mesaiden arta kalan zamanlarında bir polisiye roman yazdı. ‘‘Iğrıpçı’’ Müsteşar, profesör, araştırmacı, teknik yönetici, genel sekreter, danışman, öğretim üyesi. Bütün bu unvanlar, İ. Reşat Özkan'a ait. Çok sayıda kitap yazdı. ‘‘Dış Politika; Dış Kapının Dış Mandalı’’, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde zorunlu ders kitabı idi.Uzun İnce Bir Düşünce, Türkiye'nin Deniz ve Denizcilik Sorunları, Küresel Çıkar Oyunları İçinde Türkiye'nin Dış Politika Sorunları, İnsan ve Siyaset Üzerine Denemeler de diğer kitapları. Adlarından da anlaşılacağı gibi Prof. Özkan'ın unvanlarına layık, ciddi kuramsal kitaplar.
Ali Vehbi Tanılmışoğlu 56 Mk.
“1930 İzmir doğumlu, ilköğrenimini 1942 yılında Aydın’da tamamladı. Orta ve Lise tahsilini Bursa Erkek Lisesi ve İzmir İnönü Lisesi’nde (şimdiki Namık Kemal Lisesi) bitirdi. 1950-1951 yıllarında bir sene Aydın’ın bir dağ köyünde öğretmenlik yaptı. 1951’de girdiği Yüksek Denizcilik Okulu’ndan 1956 yılında Gemi makineleri işletme mühendisi olarak mezun oldu. 1956 sonuna kadar Denizyolları İşletmesinin yolcu vapurlarında, 1956-1959 yılları arasında armatör gemilerinde çalıştı. Yedek subaylığını Erdek araba gemisinde çarkçıbaşı olarak tamamladıktan sonra, 1964 yılına kadar Denizyolları İşletmesi ve Koçtuğ’un çeşitli gemilerinde çalıştı. 1964-1971 yılları arasında Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Sanayi Müessesesi’nde makine bakım şefi olarak çalışma hayatını sürdürdü. 1971 yılında tekrar denize döndü ve bu tarihten itibaren, emekli olduğu 1980 yılına kadar Marmara Transport’un Mersin tankerinde başmühendis olarak çalıştı. Emekli olduktan sonra, hiç ara vermeden, sırasıyla Ocean Lady, Anadolu, Asya I, Kemal II, Norsun ve Toros Alize gemilerinde çalıştı. 1985 yılından 1987 yılı başına kadar, Dünya Denizcilik’in tüm gemilerinde enspektör ve değiştirmeci başmühendis olarak çalıştı. Bu tarihten sonra aktif çalışma hayatına son verdiği 1999 başına kadar aynı firmanın Teknik Müdürlüğü’nü yaptı.
UZAK YOL KAPTANI FERİT BİREN'İN 1950 VE 2003 ARASI ÇEŞİTLİ DERGİ VE GAZETELERDE YAYIMLANAN DENİZCİLİK TARİHİ YAZILARININ DERLEMESİDİR. 299 SYF. Yayınevi: Lebib Yalkın Matbaası, 2003
"Kendimize, nedense, hep dışarıdan bakar olduk. Birileri, bu toplumun kendine yabancılaşması için çabalayıp duruyor. Bazılarının gözleri boyanmış, bilinçleriyse yetersiz; özentilerinin sonucunda gelen bir 'gaflet' karanlığının içindeler. Ya ötekiler? Gafleti çoktan arkalarında bırakmıştır bu sınıfa girenler. Atatürk'ün dediği gibi; '..ve dalalet ve hatta hıyanet...' içinde iyiden iyiye bir yol tutturmuşlardır kendilerine göre. 'Mandacı' sözünü yakışıksız bulurlar da, rahatlamayı, o şatafatlı 'Küreselcilik' söylemine sığınmakta ararlar. Bir türlü başaramazlar şu Cumhuriyetle; içlerine sindiremezler. Dünyanın egemenleri, yeryüzündeki yaşamın değerlerine, her geçen gün biraz daha fazla yüklenirlerken, sürekli keskinleşen farkların arasındaki uçurumlar daha da derinleşerek, karanlıklara karışıyor. Çatışmalar, savaşlar, kan, gözyaşı ve nefret... Kendini yok etmeye çalışan dünyaya, Mustafa Kemal, neredeyse bir yüzyıl öncesinden yaktığı meşaleden yayılan fikirleriyle, 'Yurtta barış dünyada barış' diye, insanlığı, sevgiye, uygarlığa ve barışa çağırıyor... Prof. Dr. İsmail Reşat Özkan "Tükenmişliğin Doruğu YENİ MANDACILIK"
Türkiye'nin Deniz ve Denizcilik Sorunları Prof. İsmail Reşat Özkan tarafından kaleme alınmıştır. Kitap 1998 yılında Deniz Ticaret Odası tarafından yayınlanmıştır. 176 sayfadır.
Bu insanlar için, nasıl ve ne zaman biteceği bilinmez, umarsız bir kavga hiç durmamacasına sürüyor, sürüyordu. Arada pes eden ekiplerden vardiya alıp, direnmeye çalışanlar çıksa da, bir vardiyayı çıkaramadan, yıkılıyorlardı. Onca insandan arta kalan sayılı denizci yürütüyordu gemiyi. Tükenmeye karşı çıkan o bedenlerde, o beyinlerde direnmek ve savaşmaktan başkaca hiçbir düşünce, kaygı yoktu. Ömer Koray 81 gv.
ÇETİN AKIN GV.88 gv .
En hırt familyasından bir dövüş horozu mübarek. Ben de fena değilimdir, dur şunun ağzının payını vereyim derken bir dikkat ettim adrese, yahu bu bizim Kaptan’ınkine benziyor!
Tahmin edersiniz; muhabbetimiz kavileşti. Bu arada Hazret “insana alıştı”, uzun yol maceralarını ufaktan anlatmaya başladı. Yahu, baktım; az görülür bir üslupla çok egzotik olaylar. Mesela, Malezya’da bir şoför haşat etme meselesi var, ancak horoz yapar horoz yazar. Bunlar yayınlansa, insanlar yutar gibi okur. Razı ettim, elinizdedir. Bu kıyağımı da unutmayın.Baskın Oran
https://iletisim.com.tr/kitap/seyir-defterine-yazilmayanlar/7726
https://www.simurgkitabevi.com/i-resat-ozkan İ.REŞAT ÖZKAN 69 mk. Üniversitede okutulan teorik kitaplarıyla tanınan Prof. Dr. Reşat Özkan, 1996-1998 arasında Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı'yken mesaiden arta kalan zamanlarında bir polisiye roman yazdı. ‘‘Iğrıpçı’’ Müsteşar, profesör, araştırmacı, teknik yönetici, genel sekreter, danışman, öğretim üyesi. Bütün bu unvanlar, İ. Reşat Özkan'a ait. Çok sayıda kitap yazdı. ‘‘Dış Politika; Dış Kapının Dış Mandalı’’, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde zorunlu ders kitabı idi.Uzun İnce Bir Düşünce, Türkiye'nin Deniz ve Denizcilik Sorunları, Küresel Çıkar Oyunları İçinde Türkiye'nin Dış Politika Sorunları, İnsan ve Siyaset Üzerine Denemeler de diğer kitapları. Adlarından da anlaşılacağı gibi Prof. Özkan'ın unvanlarına layık, ciddi kuramsal kitaplar.
LİMAN VE DENİZ İŞLETMECİLİĞİ -
M.GÜNAY SALMAN 52 GV
DENİZCİLİK BANKASI BASIMEVİ
1980
TANKERCİLİK
M.GÜNAY SALMAN 52 GV
Yayınevi YÜKSEK DENİZCİLİK OKULU MEZUNLARI CEMİYETİ YAYINLARI 1973
Gece gündüz demeden, boğazlardan geçersin
Bilginle, tecrübenle zorlukları yenersin
Ölüm ile tehlike, seni bekler her an
Tanrıdan başka yoktur seni koruyan.
Tipili, sisli havada, gemiler seni arar
Sağlığından başka, güvenecek neyin var
Sen bu mesleğe adamışsın kendini
Güçlü olamazsın, anlatmazsan derdini
Mesleğinle yücesin, bayrak çekilir şahsına
Memleketin onuru, kılavuz kaptan adına
Yakındır nurlaşacak, her an akan göz yaşın
Birlikte yükselecek, gurur bilmeyen başın
Hamza Muhittin Sülün 44 gv.
MUCİZE'ler YIKIM ile başlayabilirler!
- Konfor alanlarımıza,
- Bolluk ve bereket anlayışımıza ve nimetle ilişkimize,
- Hayat standartlarımıza,
- Kendimizi yakıştırdığımız koltuklara, içine sığıştığımız tanımlara,
YILDIRIM çarpmış olabilir.
Bu aralar hiç bir şeye şekil şemal vermeye uğraşmayın.
Sadece ne olduğunu seyredin ve idrak edin.
Standartlarınızı, alışkanlıklarınızı, yargılarınızı, kaygılarınızı,
Özgür ve içten bir bakışla yeniden değerlendirin.
Savrulup dağılan düzeninize ağlamakla çok vakit kaybetmeyin.
Alıştığınız ya da olması gerektiği zannettiğiniz gibi gitmiyorsa bir şeyler,
O konularda hayatınızda kapıların kırılıp, pencerelerdeki perdelerin savrulmasına direnmeyin.
YENİLİK kendine sizin bir türlü veremediğiniz yeri açıyor demektir.
Süleyman SAVAŞ - Mk. 1975
Yayınladığı kitaplar