Duayen Röportajları 1 : Kaptan Levent Akson
- Alper Akpeçe
- 13 Oca
- 4 dakikada okunur
Yüksek Denizcilik Okulu’ndan Bir Duayenin Hikâyesi

Denizcilik sektörü, sadece gemileri ve okyanusları değil, aynı zamanda tutku, bilgi ve insani değerleri de barındıran çok yönlü bir dünyadır. Bu dünyanın en saygın figürlerinden biri olan Gv’73 mezunu Sn.Kaptan Levent Akson , denizciliğin ötesine geçerek hem sektörde başardıkları, hem de insani değerleri öne çıkaran bir değer olmuştur. Onun ilham veren hikayesini ve geleceğe verdiği mesajlarıyla sektörde bulunan ve yeni giren kardeşlerine ilham olması dileklerimizle;
Denizciliğe Uzanan Yolculuk
"Denizci olmaya, deniz aşığı İstanbullu çocukluk arkadaşımla dostluğumuzu denizde de sürdürmek için karar verdim," diyor sayın ağabeyimiz. Ancak bu kararın öncesinde, denizci olmak aklında bile yokmuş. 1969’da Yüksek Denizcilik Okulu’na girmek için İstanbul’a gelişini anlatırken, bir Ankaralı olarak ilk kez İstanbul’u bir kış günü ziyareti sırasında hiç de sevmediğini dile getiriyor.
1973 yılında mezun olduktan sonra başlayan denizcilik kariyeri, daha üçüncü yılında dikkat çekici bir dönüm noktası yaşıyor. Terfinin uzun yıllar aldığı DB Nakliyatta görev yaparken, ”Mezun olduktan 3 yıl sonra, 2.Kaptan yeterliliğimi aldığım gün Türkiye’nin ikinci büyük gemisi Rauf Bey Tankeri’ne 2. Kaptan olarak atandım. Bu durum şirkette büyük ses getirdi; nasıl olur da daha kıdemli ağabeyler varken ben atanabilirdim?” Bu terfinin ardında tanıdığım en değerli kaptanlardan güverte enspektörü Kaptan Nevzat Kaçar’ın desteğinin bulunduğunu vurguluyor. "Nevzat Ağabeyi hiç mahcup etmedim," derken, kariyerinde bu dönüm noktasından sonra çok daha dikkatli ve kendine güvenelere karşı sorumluluk bilinciyle kendini geliştirmeye bir kat daha önem verdiğini belirtiyor.
Denizciliğe Farklı Bir Bakış: Armatörlük ve Eleştiriler
Sektörü "Denizciliği hep bir piramide benzetmişimdir; en tepesi armatörlüktür,” şeklinde tanımlayan ağabeyimiz, armatörlüğe geçişinde, en fazla öğrenme isteğinin rolüne dikkat çekiyor. "Denizde çalıştığımız süre boyunca armatörleri eleştirirdik. Şöyle yapsaydı daha iyi olurdu, böyle yapsaydı daha az hata olurdu. Peki, masanın diğer tarafından nasıl görünüyordu?" Bu sorunun peşinden giderek armatörlüğe adım atan Kaptan Levent Akson, bu süreçte edindiği en önemli tecrübelerden birisinin klas kuruluşları ve sigortacılıkla ilgili olduğunu söyleyerek: "Klas kuruluşları ve sigortacılık sistemlerinin tam anlamıyla güvenilir olmadığını öğrendim.” diyerek sektöre dair çok önemli bir tespitini paylaşıyor.
Rol Modeller ve Değerler
Kaptan Levent Akson, denizcilik kariyerinde pek çok değerli kaptanla çalışma fırsatı bulmuş. “Deniz yaşantım 9 yıl. Bu sürede çok değerli ağabeyler ile çalışıyorsunuz ancak bunlardan biri sizin hayatınızda rol model demeyelim de size örnek oluyor. Benim örnek aldığım, her zaman kişiliğine ve mesleki bilgisine hayran olduğum, kendisinden çok şey öğrendiğim, uzun yıllar önce 2. ve 3. Kaptan olarak daha sonra Kaptan ve 2. Kaptan olarak çalıştığımız Kaptan Ömür Öztaşkın’dır. Kendisine buradan sağlıklı bir ömür diliyorum.”
Ağabeyimiz için Başarı tanımı ise net: "Başarı benim için bilgidir. Bir kaptan, önce bilgi, sonra dirayet sahibi olmalıdır."
Topluma Hizmet ve Sivil Toplum
1987 yılında kendi şirketini kuran Kaptan Levent Akson, sektörde fark yaratmaya başlar. 1981’de YDO Mezunları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak, denizci ailelerin çocuklarına destek vermek için bir vakıf kurma fikrini ortaya atar. "Gündüz Ağabeye projeyi açtım. Bana ilk sorusu,
‘Devamlılığına inanıyor musun?’ oldu. ‘Evet,’ dedim. Tek başıma kalsam da bu vakfı devam ettiririm." DEFAV bu iş birliği sonucu hayata geçer. "Tek şartım, ismimin anılmamasıydı," diyen Levent ağabey “Önce rahmetli İlhan Kurtuluş daha sonra da Kemal Demir Ağabeylerim Başkanlığını yaptı Vakfın. Kemal Ağabeyin Başkanlığının bitmesine yakın Gündüz Ağabey “ kaçış yok, hadi Başkanlık sırası sende “ deyince iki dönem Vakıf Başkanlığını üstlendim.” Diyerek devam ediyor,
Geleceğe Mesajlar
Kaptan Levent Akson, kendisinin bir bayrak taşımadığı şeklinde mütevazi yaklaşımıyla, denizcilik sektörünün önünün açılmasının, denizcilik eğitiminden başlayarak bürokrasinin sektör için kolaylaştırılmasından geçtiğine vurgu yaparak, "Eğer imkânım olsaydı, YDO 1909 flamasını elime alır, Ankara’da TBMM önünde bir tur atar ve denizcilik eğitiminin önemini bürokratlara anlatmaya çalışırdım." şeklinde ifade ediyor.
Yakın gelecekte dünya, karbon emisyonunun sıfırlandığı çok daha yaşanabilir bir ekosistemin hayalini kurarken, denizcilik sektöründe Güverte Bölümünden ziyade, Makine mühendisliği bölümünün tamamen değiştireceği üzerine, “gemide karbon, gazlaştırma, karbon yakalama, hidrojen elde etme ve kullanma mühendisleri gibi yeni Mühendislik görevleri olacak, bundan kaçış yok.” şeklinde bir öngörüde bulunuyor.
Diğer taraftan sektörün gelişimi için; "Görevde olan STK başkanları ve üyelerimiz doğru isimlerdir," diyerek, denizcilik camiasında olmazsa olmaz sivil toplum kuruluşlarına olan güveninin tam olduğunu ve ortaya konulan hizmetler için ise; “başarılarının devamını diliyorum.” diyerek desteğini belirtiyor.

Mutluluğun Kaynağı
Kaptan Levent Akson, en çok önem verdiği insani değer "vicdan" dır diye devam ediyor, mutluluğu en çok ağaç dikerken ve sokak köpekleriyle zaman geçirirken hissettiğini söylüyor.
YDORUHU1909 TOPLULUĞU hakkında görüşleri
Levent ağabey, Yüksek Denizcilik Okulu Mezunu olarak, "YDO Ruhu bana birlik ve beraberliği ifade ediyor. Meslek hayatımda YDO’lu olmak elbette fark yarattı ancak ben bir YDO’lu olarak yarattığım fark ile ilgilendim, çünkü aldığım her kararın YDO ruhuna nasıl yansıyacağını, bu ruhu nasıl onurlandıracağını düşündüm.” diyerek Digital YDORUHU1909 TOPLULUĞU hakkında görüşlerini “Siteyi mükemmel buluyorum, ellerinize emeğinize sağlık, ilk defa mezunlar bu vesileyle tek çatı altında toplanmış oldu. Sivil inisiyatif konusunda bir yol haritası hiç düşünmedim. Burada yazılanlardan her mezun kendi üzerine düşen görevi, doğrusunu / yanlışını çıkartıyor diye düşünüyorum. Sizlerin yaptıkları tek kelimeyle 'olağanüstü'. Bin kişilik bir orkestrayı şu ana kadar hatasız yönettiniz." diyerek sözlerine devam etmesi, mezunlarımızı digital bir ortamda toplama çabamıza verdiği destekten dolayı bizlere güç katıyor.
Son Söz
Kaptan Levent Akson, Türk Denizcilik sektöründe ortaya koyduğu çabalarla bilginin ışığında vicdanla dokunmuş entellektüel değerlerimizden biridir. Onun hikayesi, yeni nesil denizciler için bir rehber, sektör için ise önemli bir kilometre taşıdır.
Son Söz olarak ;
Saygıdeğer ağabeyimiz ”Dünyanın egemen gücü insanlara güvenmekten öte bir yolumuz var mı?" diyerek sektörü de, yaşamı da, geleceği de sorgulamaya bizleri davet ederek sözlerini sonlandırıyor.
Kıymetli zamanını ve fikirlerini bizimle paylaştığı için kendisine teşekkür ediyoruz.
Saygı ve Sevgilerimizle,
Alper Akpeçe Gv’92
Kıvanç Ergönül Gv'87
Sevdiğim bir Adnan Yücel şiiri ile hitap etmek istiyorum bu yüce gönüllü yiğit Ağabeyime…
Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler
Bugünlerden geriye
Bir yarına gidenler kalır
Bir de yarınlar adına direnenler.